Köylü Yengem Körpecikmiş Çok Fena
İçerik
Selamlar aile içi sex itirafları okurları.
 Dayım, köyden birisiyle evlenmişti. Yengem çıtı
 pıtı, güzel sayılabilecek, küçük göğüslü, iri götlü, minyon
 tipli, ama çok oynak bir kadındır. Evlendikten birkaç sene sonra pek anlaşamadılar. Yengem de nedense boşanmak
 yerine, evliliğini devam ettiriyordu. Herhalde 2 çocukları olduğundan
 boşanmak istemiyordu. Ben askerden geldiğimde, yengemle daha
 sık konuşuyor, dertleşiyorduk. Yengem bana karşı çok
 açık konuşur, çekinmezdi. Ben de ona kız
 arkadaşlarımla olan ilişkilerimi anlatırdım.
Yine birgün
 kız arkadaşlarım hakkında konuşurken, yengem,
 “Merak ettiğim birşeyi soracağım, ama
 gülmeyeceksin!” dedi. “Tamam yenge, sor!” dedim. Yengem,
 “Kadınlar da boşalıyormuş, doğru mu?”
 deyince, ben birden dondum kaldım.
 Şaşkınlığımı atınca, “Evet
 doğru, kadınlar da boşalır, yani Orgazm olurlar. Sen Orgazm
 olmanın nasıl birşey olduğunu bilmiyormusun?” dedim.
 “Hayır, bilmiyorum!” dedi. Bu duruma ne diyeceğimi
 bilmiyordum doğrusu. Birkaç saniye düşünüp, “Peki, siz
 dayımla hiç ön sevişme yapmıyormusunuz?” diye sordum.
 Yengem, “O ne ki?” dedi. “Yani asıl işi yapmadan önce,
 öpüşüp koklaşıp, birbirinizi yalamıyormusunuz?” dedim.
 Yengem, “Yooo, hayır, dayın genelde üstüme çıkar, 1-2
 dakikada işini görür yatar!” dedi. Konuşmalarımız çok
 heycanlı yerlere gidiyordu ki, annem çağırınca, ogün öylece
 kapandı konu.
İnanamıyordum,
 demek ki bu kadının ateşi bundan dolayı
 dışına vuruyordu. Çünkü yengem öyle şakalar yapıyordu
 ki, hemen oracıkta altıma yatırmamak için kendimi zor
 tuttuğum zaman çok olmuştur. Ama bazen de çok ilginçtir ki, yengem benden
 uzak duruyordu. Sanırım evdekilerden çekiniyordu veya korkuyordu.
Yengem birgün yine
 sabahtan bize gelmişti. Annem mutfakta çay demlerken, biz yengemle
 içerde şakalaşıyorduk. Ben kanepede uzanmıştım,
 yengem ayakta, bana şakalar yapıyordu. Birden şakayla elinden
 tutarak kendime çekmemle beraber, yengem bilerek kucağıma doğru
 oturdu. Götünün altında kalkmış yarağımı
 hissedince, “Ne oluyor?” diyerek kucağımdan kalkmaya
 çalıştı. Ben de, “Seni istiyor!” dedim ve kalkmasına
 izin vermedim. Yengem, “Saçmalama, ben senin yengenim!” diyerek
 tekrar kalkmak için teşebbüste bulundu. Ama ben, “Ne var bunda ki
 yenge? Hem sana boşalmayı öğretirim!” dedim. Yengem,
 “Annen gelecek, kapatalım konuyu!” deyince, “Tamam, ama bu
 burada kalmaz, seni istiyorum yenge!” diyerek kucağımdan
 kalkmasına izin verdim.
Yengem kalkıp
 yandaki kanepeye oturunca, “Ne kadar istiyorsun göreceğiz!”
 dedi. Yengemin bu lafından daha da tahrik olmuştum. Ama o da
 biliyordu ki, o anda birşey yapamazdım, ortam müsait değildi.
 Yengeme, “Ben seni uygun zamanda yakalarım!” dedim. Yengem,
 “Zor yakalarsın! Göreceğiz!” dedi. Tam o sırada annem
 çaylarla içeri girince, doğal olarak konuyu değiştirdik. Yengem
 bir çay içip, evde işim var diyerek kalktı. Ben yerimde
 duramıyordum, yengemle sevişmek için çıldırıyordum.
 Yengem o iri kalçalarını oynatarak bizim evden ayrıldı. Aklım
 yengemin kalçalarında kalmıştı, onları ilk defa
 kucağımda hissetmenin hazzıyla hemen banyoya koştum, 31
 çekmeye. Banyoda yarağımı elime alır almaz
 boşaldım.
Aradan 1 hafta
 kadar geçti, yengemlere oturmaya gidecektim. Ama hazırlıklı
 olmalıydım, onun için gitmeden önce duşumu aldım.
 Yengemlerin eve vardığımda, baktım çocuklar evin önünde
 oynuyorlardı. Kendi kendime, (Bu iş tamam, evde yengemden başka
 kimse yoksa bu iş olur!) dedim. Kalbimin atışları
 artmıştı. Yarağım bile bu düşüncelerden kalkmaya
 başlamıştı. İçimden (Ne olur evde başka kimse
 olmasın!) diyerek zile bastım. Yengem, “Kim o?” deyince,
 “Benim yenge, aç!” dedim. Yegem, “Hıı, bir
 dakika!” dedi ve kapıyı açtı. Morali bozuktu. “Gel
 buyur…” deyince, “Ne oldu yenge, neyin var?” dedim. Yengem
 ağlayarak anlatmaya başladı. Kaynanasıyla
 anlaşamıyorlarmış. İçimden (Ne hayallerle geldik, ne
 bulduk!) diye geçirerek, “Üzülme yenge, boşver, takma kafana!”
 falan diyerek yengemi teselli etmeye çalışıyordum. Morali yerine
 gelsin diye uğraşırken, yengem, “Başıma
 ağrılar girdi, çok kötüyüm!” dedi.
Kolonya
 şişesi TV’nin yanında duruyordu. Aldım geldim ve
 başladım yengemin başını ovalamaya. 10 dakika kadar
 ovaladıktan sonra, yengem, “Çok iyi geldi, biraz rahatladım,
 ellerin dert görmesin, sana da zahmet oldu!” dedi. “Ne demek yenge,
 sen yeter ki rahatla!” dedim. Ben arkadan başını ovalamaya
 devam ederken, yengem başladı omuzlarını oynatmaya,
 “Omuzlarım da ağrıyor!” dedi. “Merak etme yenge,
 orayı da ovarım, birşeyin kalmaz!” dedim,
 başladım omuzlarını ovalamaya. Derken farkettim ki,
 sütyenin askıları gözükmüyordu, sanırım yengem sütyen
 takmamıştı. Arkasından omuzlarını biraz ovduktan
 sonra, önüne geçerek omuzlarını arkaya doğru
 sıkıştırarak göğüslerine doğru bakıyordum.
 Yengem omuzlarını arkaya doğru gerdikçe, göğüs uçları
 belli oluyordu. Çıldırmaya başlamıştım bile.
 Göğüs uçları sanki (Yala beni, ısır beni!) dercesine
 gömlekten çıkmaya çalışıyorlardı. Yengemin
 yaşı ilerledikçe, çocuklardan da olsa gerek, o küçük göğüsler
 irileşmiş, harika duruyordu.
Yengemi sikeceksem
 zaman kaybetmemeliydim. Ellerimi gömlek yakasından içeri sokup,
 omuzlarından aşağıya göğüslerine doğru inmeye
 çalıştım, ama gömlek izin vermiyordu. Gömleğin bir
 düğmesi açsam ne tepki verirdi acaba? Bunu denemeliydim, yoksa
 öğrenemezdim. Bir düğmesi açmak için gömleğin düğmesine
 elimi atınca, yengem irkildi ve hemen elimi tuttu. Ama ben, “Sakin ol
 yenge, omuzlarına ulaşamıyorum böyle!” deyince, elini
 çekti. Ben de fırsat bu fırsat deyip, duğmesini açıp, elimi
 yavaş yavaş göğüslerinin üzerine götürdüm. Yengem, “Yapma,
 çocuklar dışarda!” dese de, ben, “Kendini bana bırak,
 sana kadınlığını yaşatacağım, Orgazm
 nasıl olunur öğreteceğim!” diyordum. Yengem, “Ne olur
 ileri gitme!” deyip dururken, ben, “Tamam!” diyerek göğüs
 uçlarını parmaklarımın arasına almıştım
 bile. Artık geri dönüşü yoktu bu işin, bunu yengem de biliyordu,
 ama, “Şimdi olmaz, yapma, çocuklar dışarda, heran
 gelebilirler!” diyebiliyordu sadece.
Gömleğinin
 bütün düğmelerini açtım, o irileşmiş göğüsler önümde
 hazırdı artık. Eğilerek başladım yengemin
 göğüslerini yalamaya. Bazen dayanamıyordum, uçlarını
 kemiriyordum. Yengem, “Yapma, morartacaksın!” dedikçe, ben daha
 da çıldırıyordum. Elimi yavaşça şalvarına
 attım. Yengem, “Yapma, şimdi olmaz!” dese de, aslında
 acele etmemi istiyordu. Hızlı bir şekilde
 şalvarını ayağından çekerek çıkartmamla, sadece
 külotu ile kalmıştı karşımda. Hemen külotunu da
 çıkararak, yengemi kanepeye doğru uzattım ve başladım
 hep hayalini kurduğum amını yalamaya. Ama daha önce hiç amı
 yalanmadığı için, utangaç biçimde bacaklarını tam
 açmıyordu zilli. Adeta yeni gelin gibi naz yapıyordu ve bu beni daha
 da şehvetlendiriyordu. Biran önce amına girmeliydim, ama önce
 yengemin Orgazm olup boşaldığından emin
 olmalıydım.
15 dakika kadar
 amını yaladıktan sonra, yengem başımı ittirerek,
 kasıla kasıla Orgazm olup boşaldı. Boşalırken
 şekilden şekile girmişti. Yengeme, “Şimdi anladın
 mı Orgazmın ne olduğunu?” deyince, yengem
 dudaklarını ısırarak sadece kafasını
 sallayabildi. Hemen yengemin bacaklarını omzuma kaldırıp,
 amının önünde yerimi aldım ve vıcık vıcık
 olmuş amına yarağımı soktum. Yengemin,
 “Ohhhhhh!” diye inlemesi eşliğinde dibini bulmuştum.
 Hiç vakit kaybetmeden amına pompalamaya başladım. 5-6 dakika
 kadar amına sertçe gidip geldikten sonra, yengem sara nöbeti geçirir gibi
 debelenmeye başladı. Yeniden Orgazm oluyordu yengem. Ben de gelmek
 üzereydim, “İçine boşalayım mı?” dedim. Yengem
 inleyerek, “Boşal!” dedi sadece. Böğürerek
 fışkırttım döllerimi amının derinliklerine…
Yengeme
 Orgazmın nasıl birşey olduğunu öğretmiştim. Ama
 bu bana yetmezdi, bu fırsat bir daha çıkmayabilirdi
 karşıma, acele etmeliydim, devamı gelmeliydi, hayalini
 kurduğum o kalçaların arasına da girmeliydim. Pencereden
 çocuklara baktık, oynuyorlardı. Bir sigara molası verdik, WC’ye
 falan gittik. Banyoya girip, belden aşağımızı
 yıkadık çıktık.
Yengem külodunu ve
 şalvarını giyecekken elinden aldım ve “Daha
 işimiz bitmedi, arkadan da yapacağım!” dedim. Yengem
 telaşa kapıldı hemen, “Ordan olmaz, daha dayın bile
 ordan yapmadı! Hem çok acıyormuş!” demeye
 başladı. “Sen bana bırak aşkım!” diyerek,
 yengemi zorla domaltıp arkasına geçtim ve başladım götünün
 deliğini yalamaya. Yengemin çok hoşuna gitmişti, dilimi götünün
 deliğine sokup çıkardıkça çıldırmış gibi
 sesler çıkarıyordu. Bu arada yarağım tekrar
 kalkmıştı. Biraz da parmaklayarak göt deliğini
 alıştırdıktan sonra, yengemi sırtüstü
 yatırdım. Yengemin bacaklarını omzuma alıp, götüne
 sokmaya çalışırken zorladıkça, yengem kalçalarını
 kaldırıp, “Yapma, olmuyor işte!” diyordu.
Fakat
 olmalıydı, yengemin o götünü çatır çatır sikmeliydim.
 Yengemi tekrar domaltarak, önce amına soktum ve bir 5-6 dakika
 amını siktim. Amı vıcık vıcık olmuştu
 yine. Amının sularını yarağımın
 başına bulaştırarak göt deliğine yüklendim. Birkaç
 denemeden sonra yarağımın kafası götüne girmiş ve
 yengemden, “Ihhhhhh!” diye bir ses gelmişti. Ama dinlermiyim
 hiç, birdaha yüklenmemle birlikte kalanını da kökledim. Yengem,
 “Uffff! Yanıyor! Çıkart! Öldüm!” dedikçe, ben, “Geçer
 şimdi aşkım!” diyor, yengemin götüne pompalamaya devam
 ediyordum. Biliyordum, acı çekiyordu. Götünün içine bir boşalabilsem
 rahat bırakacaktım yengemi, ama bir türlü gelemiyordum. Bu sefer
 boşalmam uzun sürecekti.
Bir 20-25 dakika
 siktim yengemin götünü. Yengemin göt deliği artık
 genişlemişti, çok rahat girip çıkıyordum götüne. Yengem de
 artık sadece uzun uzun ıhılıyordu. Bir müddet sonra
 geleceğimi hissedince bir baktım ki, deliğinden kan gelmiş,
 yarağım kanlanmıştı. Canım yengeciğim benim,
 bilse başına gelecekleri asla götten vermezdi. İçine
 boşaldıktan sonra yarağımı götünden
 çıkarınca, o da anladı götünün kanadığını.
 Ama bana kızamıyordu, çünkü kadınlığını
 sayemde yaşamıştı ve çok mutlu olmuştu.
Gitme vaktim
 geldiğinde, yengem, “Cenabet gitme, duş al öyle çık!” dedi.
 “Tamam!” dedim. Bana banyoyu hazırlamaya giderken ayakta zor
 duruyordu. O oynak yengem, süt dökmüş kedi gibi olmuştu.
Zilli yengem
 benim, hastayım senin o iri götüne!
